CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ATATÜRK ANMASINDA KONUŞTU: O GÜN KAPİTÜLASYON BU DEFA IMF, RABBİM BUNLARIN ELİNE DÜŞÜRMESİN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal'in ve Cumhuriyet'in en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere, ısrarlara rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur. Biz bunu bir adım daha öteye taşıma gayreti içindeyiz. Biz ne yaptık? 2013 mayısında tuttuk IMF'e olan borcumuzu sıfırladık ve artık IMF ile borç noktasında en ufak bir ilişkimiz kalmadı. İşte o gün kapitülasyon bu defa IMF" diye konuştu.
Erdoğan’ın, istifa eden Berat Albayrak’la ilişkili sayılabilecek şekilde kullandığı “Dünyada zaten yaşanmakta olan genel ekonomik sıkıntılar koronavirüs salgını nedeniyle daha da ağırlaşırken, Türkiye en az kayıpla süreci yönetmeyi başarmıştır. Buna rağmen ısrarla ekonomimizi kötüleyenlerin gayesinin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu anlamak için öyle çok da derin teknik analizlere gerek yoktur” sözleri de dikkat çekti.
Erdoğan, Beştepe’de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma etkinliğinde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYAN HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN: Cumhuriyet’imizin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete irtihalinin 82. Yılında rahmetle yad ediyoruz. Kurucu kadronun her birini de aynı şekilde şükranla anıyorum. Milletimizin özgürlüğü, devletimizin yaşaması, ülkemizin kalkınması için taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun.
PRANGALARI BİRER BİRER KIRDIK: Kendilerini devletin sahibi, milletin efendisi, Batı'nın kölesi olarak gören vesayetçi anlayışla çarpışa çarpışa ülkemizi yeniden tarihiyle, cihanşümul hedefleriyle buluşturduk. Milletimizin değerleri ve refahı başta olmak üzere tüm prangaları birer birer kırdık. Ülkenin imkanlarını küçük bir azınlığın heves ve çıkarları yerine milletin ihtiyaçları için seferber ettik.
HER YOLU DENEYEREK ÜSTÜMÜZE GELDİLER: Millet vatan ve medeniyet merkezli bu tarihi mücadele elbette kolay olmadı. Yıllarca bu ülkeyi siyasi ve ekonomik bir avuç elit eliyle adeta babalarının malı gibi kullanmaya alışmış olanlar her yolu ve yöntemi deneyerek üzerimize geldiler. Kendilerine içeride imtiyazlarını kaybetmenin verdiği kin ve nefret dolu payandalar, mankurtlar bulmakta da zorlanmadılar.
HEP SAMİMİYDİK: Eskiden hep olageldiği gibi ülkemize çizilen o dar sınırların içinde kalsaydık, teslimiyeti reddetmeseydik bu sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık. Ama o zaman milletimizin yüzüne de bakamazdık. Mazlumların dualarını alamazdık. Allah şahittir ki ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, millet bölünmeyecek, vatan parçalanmayacak, ülkemiz büyüyecek, devletimiz güçlenecek derken hep samimiydik.
SALDIRILARIN BİR TARAFINDA HEP EKONOMİ VARDI: Temel göstergelere baktığımızda nasıl mesafe katettiğimizi daha iyi anlıyoruz. Üzerinde en çok durduğumuz konuların başında da ekonomi geliyor. Uğradığımız gizli açık saldırıların bir tarafında hep ekonomi vardı. Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının notlarının objektif kriterlere göre verildiğini söyleyebilecek kimse çıkamaz. Batı basınında ülkemize yönelik eleştirilerin gerçek ve samimi temellere dayandığını söyleyebilecek kimse çıkamaz. Doğu Akdeniz'de somut örneğini gördüğümüz üzere, Türkiye'ye karşı haksız hukuksuz, adaletsiz girişimlerde bulunanların kayıtsız şartsız desteklenmesinin gerekçesini söyleyebilecek kimse çıkamaz.
EKONOMİYİ KÖTÜLEYENLERİN AMACI BAĞCIYI DÖVMEK: Demokrasinin bayraktarlığına soyundukları halde sırf Türkiye meşru yönetimleri veya zulüm gören masumları savunuyor diye darbecilerin ve zalim rejimlerin yanında yer alanları hep birlikte takip ediyoruz. Böyle bir iklimde ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir? Dünyada zaten yaşanmakta olan genel ekonomik sıkıntılar koronavirüs salgını nedeniyle daha da ağırlaşırken, Türkiye en az kayıpla süreci yönetmeyi başarmıştır. Buna rağmen ısrarla ekonomimizi kötüleyenlerin gayesinin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu anlamak için öyle çok da derin teknik analizlere gerek yoktur.
O GÜN KAPİTÜLASYONLAR BU DEFA IMF: Osmanlı’nın yıkılmasında 1838 Baltalimanı Anlaşması’nın ardından kapitülasyonların ve onunla bağlantılı borç sarmalının büyük etkisi vardır. Gazi Mustafa Kemal'in ve Cumhuriyet'in en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere, ısrarlara rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur. Biz bunu bir adım daha öteye taşıma gayreti içindeyiz. Biz ne yaptık? 2013 mayısında tuttuk IMF'e olan borcumuzu sıfırladık ve artık IMF ile borç noktasında en ufak bir ilişkimiz kalmadı. İşte o gün kapitülasyon bu defa IMF. Adeta siyasi irade sanki onlardaydı. Hesapları kontrol edersiniz ama bize siyasi akıl veremezsiniz.
RABBİM BUNLARIN ELİNE DÜŞÜRMESİN: Rabbim bunların eline bizleri düşürmesin. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon prangası ile modern kapitülasyonlara mahkum etmek isteyenlere şimdi de tarihi bir mücadele veriyoruz. Üretim, yatırım, büyüme, istihdam, ihracat odaklı bir kalkınma anlayışıyla siyasi engelleri birer birer aşarak yolumuza devam ediyoruz.dedi..
kaynak:ANKA